Merhaba ey Viskisever camiası;
Yine uzuuuuun bir aradan sonra sizlerle beraberim. Bir önceki yazımızda başlattığımız, arşivden Viski tadımları geleneğini sürdürüyoruz. Bu yazımızda İskoçya'nın ISLAY bölgesi Viskilerinden; öncelikle halen stok'larımda bulunan Viskiler hakkında görüşlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Daha önce ki yazılarımda İSKOÇYA'da 4 ana Viski bölgesi var demiştim. ISLAY bu bölgelerin en küçüğü olmasına rağmen en karakteristik Viskilerin üretildiği bölge daha doğrusu ada'dır. 3.500 nüfusu olan bu ada ülkenin batı bölümünde ve Atlas okyanusu kıyısında bulunmaktadır. İklim ve hava şartları gereği vahşi bir doğası vardır ki bu Viski'lerine de birebir yansımaktadır.
Bu yazımda size tanıtacağım ilk Adalı BOWMORE... Kendileri benim Malt dünyası ile tanışmama vesile olmuş bir Vahşi Güzel'dir. Bundan dolayıdır ki ilk göz ağrımdır. E böyle olunca da Viskilerimin arasından eksik etmediğim bir Kıymetlim'dir.
BOWMORE damıtım evi Islay adasının İç körfez diye adlandırılan bölümünde ve deniz kıyısında bulunan bir damıtım evi. Dolayısıyla da denizden gelen tuzlu ve iyotlu havaya direk olarak maruz kalmaktadır. Bu da üretim aşamasında viskinin içine kadar işliyor dostlar. Ayrıca Bowmore İskoçya genelinde tamamen geleneksel yöntemlerle viski üreten 6 damıtım evinden bir tanesi. Bununla birlikte Islay adasında kurulan ve ilk üretilen viski unvanına da sahip bir marka. Yıllandırma işleminde de Sherry fıçıları kullanılmasından dolayı da diğer Islay viskilerine göre daha yumuşak bir tadı var.
Bu gün sizlere tanıtacağım BOWMORE Surf ise her ne kadar kutu üzerinde belirtilmemiş olsa da 12 yıllık bir malt. Bardağınıza burnunuzu götürdüğünüzde ilk gelen koku Turba (Peat) kokusudur. Arpanın islenmesi sırasında bolca kullanılan Turba kömürü bu noktada kendini gösteriyor bizlere. Ardından gelen deniz ve yosun kokuları da damıtım evinin deniz kıyısında bulunmasının nimetlerinden. Her zaman ki gibi kadehinize bir miktar su ilave ettiğinizde ise yavaş yavaş uysallaşacak ve sherry fıçılarından gelen tatlı aromalar ortaya çıkmaya başlayacaktır. İlk yudumda ise damağınıza daha yumuşak hafif tuzlu ama hemen ardından bir tatlı aroma yayılacaktır. Yudumunuzu boğazınıza yuvarladıktan sonra ise damağınızda hafif alkollü ama tatlı bir aroma kalacaktır. BOWMORE genel olarak çok dengeli bir yapıya sahiptir dostlar. Sizi hiçbir şekilde hayal kırıklığına uğratmaz. Bu özelliği ile de diğer Islay viskilerinden ayrılmakta zaten. Aynı sebepten dolayı da güzel bir yemek sonrası Malt'ıdır.
Gelelim ikinci Adalı Vahşi'ye.... CAOL ILA... Bu markayı ilk duyduğumda ne menem bir şeydir, nasıl okunur, nasıl telaffuz edilir diye düşündüğümü hatırlıyorum dostlarım. Tabii işin içine girince aslında GEALIC (klasik İskoç'ça) dilinde Caol Ila kelimesinin, ingilizce de Sound Of Islay manasına geldiğini ve ilk kurulduğu yıllarda bu isimle üretim yaptığını öğrendim. 1846 yılında kurulmuş olan CAOL ILA damıtım evi Islay adasının kuzey doğusunda bulunan Jura Adası boğazında bulunmakta. Aslında light bir Islay Maltı olmasına rağmen bir çok içki yazarının yüksek not verdiği bir Malt.
Sizlere tanıtacağım CAOL ILA'nın 12 yıllık versiyonu. Bunun dışında 18 Y.O, Cask Strength ve Disttiller Edition versiyonları bulunmakta. Kadehinize doldurduğunuzda ilk dikkatinizi çeken açık rengi olacaktır Caol Ila'nın. Su ilavesi yapmadan kokladığınızda öncelikle alkol burnunuzu yakacak ardından is ve deniz kokuları gelecektir burnunuza. Soğuk su ilavesi yaptığınızda - ki bunu 1/2 oranında yapmanızı tavsiye ediyorum - deniz kokusu is kokusunu bastıracaktır. Ancak yine tavsiyem içerken dikkatli olunmasıdır. Çünkü gövdeli olmayan bir viski Caol Ila ve 43 derece alkol damakta baskın bir tat bırakıyor. Her ne kadar ardından Turba ve biberimsi tatlar algılansa da dilinizde alkolün iğneleri uzun süre çalışmaya devam ediyor. Caol Ila dengeli bir Malt olmasına rağmen light bir Islay viskisi. Garip bir çelişki ama bence akılda kalmasını da bu özelliği sağlıyor Caol Ila'nın. Güzel bir yemeğe mideyi hazırlamak için içilebilecek bir Malt. Bu arada Johnnie Walker ve Black Bottle viskilerine isli tatlarını verenin de Caol Ila olduğunu belirtmeden bitirmeyelim mevzuyu...
Evet sevgili Viski Dostları şimdilik bu kadar. Ancak Yılbaşı öncesi sizlere Adadan uzaklaşıp Yeni Yılı karşılarken günün anlam ve önemine uygun Viski tavsiyelerim olacak. Eeee bu kadar ara verdikten sonra, arayı kapatmak lazım haliyle... Şimdilik hepinize mutlu ve keyifli günler diliyorum. Sevgilerimle.
Bu yazımda size tanıtacağım ilk Adalı BOWMORE... Kendileri benim Malt dünyası ile tanışmama vesile olmuş bir Vahşi Güzel'dir. Bundan dolayıdır ki ilk göz ağrımdır. E böyle olunca da Viskilerimin arasından eksik etmediğim bir Kıymetlim'dir.
BOWMORE damıtım evi Islay adasının İç körfez diye adlandırılan bölümünde ve deniz kıyısında bulunan bir damıtım evi. Dolayısıyla da denizden gelen tuzlu ve iyotlu havaya direk olarak maruz kalmaktadır. Bu da üretim aşamasında viskinin içine kadar işliyor dostlar. Ayrıca Bowmore İskoçya genelinde tamamen geleneksel yöntemlerle viski üreten 6 damıtım evinden bir tanesi. Bununla birlikte Islay adasında kurulan ve ilk üretilen viski unvanına da sahip bir marka. Yıllandırma işleminde de Sherry fıçıları kullanılmasından dolayı da diğer Islay viskilerine göre daha yumuşak bir tadı var.
Bu gün sizlere tanıtacağım BOWMORE Surf ise her ne kadar kutu üzerinde belirtilmemiş olsa da 12 yıllık bir malt. Bardağınıza burnunuzu götürdüğünüzde ilk gelen koku Turba (Peat) kokusudur. Arpanın islenmesi sırasında bolca kullanılan Turba kömürü bu noktada kendini gösteriyor bizlere. Ardından gelen deniz ve yosun kokuları da damıtım evinin deniz kıyısında bulunmasının nimetlerinden. Her zaman ki gibi kadehinize bir miktar su ilave ettiğinizde ise yavaş yavaş uysallaşacak ve sherry fıçılarından gelen tatlı aromalar ortaya çıkmaya başlayacaktır. İlk yudumda ise damağınıza daha yumuşak hafif tuzlu ama hemen ardından bir tatlı aroma yayılacaktır. Yudumunuzu boğazınıza yuvarladıktan sonra ise damağınızda hafif alkollü ama tatlı bir aroma kalacaktır. BOWMORE genel olarak çok dengeli bir yapıya sahiptir dostlar. Sizi hiçbir şekilde hayal kırıklığına uğratmaz. Bu özelliği ile de diğer Islay viskilerinden ayrılmakta zaten. Aynı sebepten dolayı da güzel bir yemek sonrası Malt'ıdır.
Gelelim ikinci Adalı Vahşi'ye.... CAOL ILA... Bu markayı ilk duyduğumda ne menem bir şeydir, nasıl okunur, nasıl telaffuz edilir diye düşündüğümü hatırlıyorum dostlarım. Tabii işin içine girince aslında GEALIC (klasik İskoç'ça) dilinde Caol Ila kelimesinin, ingilizce de Sound Of Islay manasına geldiğini ve ilk kurulduğu yıllarda bu isimle üretim yaptığını öğrendim. 1846 yılında kurulmuş olan CAOL ILA damıtım evi Islay adasının kuzey doğusunda bulunan Jura Adası boğazında bulunmakta. Aslında light bir Islay Maltı olmasına rağmen bir çok içki yazarının yüksek not verdiği bir Malt.
Sizlere tanıtacağım CAOL ILA'nın 12 yıllık versiyonu. Bunun dışında 18 Y.O, Cask Strength ve Disttiller Edition versiyonları bulunmakta. Kadehinize doldurduğunuzda ilk dikkatinizi çeken açık rengi olacaktır Caol Ila'nın. Su ilavesi yapmadan kokladığınızda öncelikle alkol burnunuzu yakacak ardından is ve deniz kokuları gelecektir burnunuza. Soğuk su ilavesi yaptığınızda - ki bunu 1/2 oranında yapmanızı tavsiye ediyorum - deniz kokusu is kokusunu bastıracaktır. Ancak yine tavsiyem içerken dikkatli olunmasıdır. Çünkü gövdeli olmayan bir viski Caol Ila ve 43 derece alkol damakta baskın bir tat bırakıyor. Her ne kadar ardından Turba ve biberimsi tatlar algılansa da dilinizde alkolün iğneleri uzun süre çalışmaya devam ediyor. Caol Ila dengeli bir Malt olmasına rağmen light bir Islay viskisi. Garip bir çelişki ama bence akılda kalmasını da bu özelliği sağlıyor Caol Ila'nın. Güzel bir yemeğe mideyi hazırlamak için içilebilecek bir Malt. Bu arada Johnnie Walker ve Black Bottle viskilerine isli tatlarını verenin de Caol Ila olduğunu belirtmeden bitirmeyelim mevzuyu...
Evet sevgili Viski Dostları şimdilik bu kadar. Ancak Yılbaşı öncesi sizlere Adadan uzaklaşıp Yeni Yılı karşılarken günün anlam ve önemine uygun Viski tavsiyelerim olacak. Eeee bu kadar ara verdikten sonra, arayı kapatmak lazım haliyle... Şimdilik hepinize mutlu ve keyifli günler diliyorum. Sevgilerimle.
1 yorum:
yüreğinize sağlık Ahmet bey,yeni yazılarınızı yine merakla bekliyorum
Yorum Gönder