19 Mayıs 2012 Cumartesi

Tekrar hepinize merhaba dostlar;


Öncelikle ilk yayınımıza göstermiş olduğunuz ilgiden dolayı hepinize teşekkürler... Bu hafta sizlerle biraz gecikmeli olarak buluşuyorum. Malum geçen hafta sonu DERBY mücadelesi, Şampiyonluk, Türkiye Kupası finali, üzülenler, sevinenler, holiganlar  derken ortalık  ancak duruldu. Eh bu gündem devam ederken de gündemi değiştirmek çok mantıklı gelmedi... Neyse; şampiyonu ve Türkiye kupası şampiyonunu da tebrik ederek bu haftaki  konumuza yanaşalım yavaş yavaş. 
Bu hafta içki dünyası ile mutfak dünyasını eşleştirelim diyorum. Geçen hafta ucundan kıyısından değindiğim damıtık içkilerden yoğun olarak tükettiğimiz VOTKA ve CİN'i nasıl ve ne tür aperatiflerle yudumlayacağınız konusunda rehberlik edeceğim. Ancak şunu tekrar belirtmeliyim ki bu reçeteler tamamıyla kendi tecrübelerim ve damak tadıma göre oluşturulmuş eşleşmeler. Hepinize cazip gelmeyebilir. Ama ben yine de DENEYİN BİKERE derim.
Eveeet; ilk olarak geçen hafta VOTKA konusunda verdiğim ip uçlarını biraz açalım.  Bahsettiğimiz gibi VOTKA'nızı marketten satın aldıktan sonra buzdolabınızın deep freeze bölümünde 1 hafta boyunca soğutmanızı öneriyorum. Korkmayın saf alkol olduğu için donmaz kendileri... Daha doğrusu donma derecesi -117 C olduğu için dondurmakta biraz zorlanabilirsiniz. Benden size küçük bir öneri daha... Eğer votka bardağınız veya shot bardağınız var ise bunu da buzlukta votkanızın yanına koyun ki beraberce soğusunlar... İşte Shot bardaklarınız.
Sağdakiler biraz fantazi oluyor artık... Ama fena da olmuyor  hani. Aman bu kadehlerde ölçüyü fazla kaçırmayın ne olacağı belli olmaz.

 


Neyse konuyu dağıtmayalım... 1 hafta boyunca buzluğu açıp açıp baktığınız votkanıza ne mi oluyor, hiç birşey; sadece soğudukça kıvamı koyulaşıyor ayrıca içinizi yakacak bir içkinin oda sıcaklığında içilmesinin ne zevki olabilir ki.  Evet zamanı geldi ;ancak önce yanında atıştıracaklarımızı hazırlayalım isterseniz. Ana prensip olarak, votka saf ve yüksek alkollü bir içki olduğu için tuzlu yiyeceklerle tüketilmesi hem sertliğini alacak hem de damağınızı zenginleştirecektir.
 Öncelikle benim favori eşlikçimden başlayacağım. Çavdar ekmeğini bilirsiniz dostlar. Bir dilimini lokmalık şekilde (3x3cm.) parçalara ayırıp aynı ölçüde, üzerini kaplayacak kadar cheddar peyniri koyun, bunların üzerine de 1 parça ançuez, (yani tuzlu hamsi filetosu ) koyup lokmanızı hazırlayın. 
Eveeet sıra geldi buzluktakilere... Votkanızı ve shot bardağınızı çıkartın ve buğulanmış bardağınıza Votkanızı adeta iplik gibi sarkıtarak doldurun. Kıvam farkını gözünüzle göreceksiniz. Bu arada çeşni katmak için bardağınızın içine 1/4 dilim limon ( mümkünse yeşil ) atabilrisiniz. Ama bunu votkayı koymadan evvel bardağınıza yerleştirin ki votka limon dilimini yalayıp geçerken aromasından da nasiplensin. Bundan sonrasını tarif etmeme gerek yok artık. Bir shot... ama tam shot; ucundan acık değil; bir lokma... Hastası olacaksınız. Haa bu arada ekmek yerine tuzlu kraker veya kepekli bisküvi de kullanabilirsiniz. Artık açlık durumunuza göre, size kalmış. Marketlerde rahatça bulabileceğiniz ANÇUEZ de şöyle bir vaziyette satılıyor.












İkinci reçete ise KARABİBER... Evet yanlış okumadınız. Tane KARABİBER'den bahsediyorum. İrice bir tane karabiberi ağzınızda iki AZI DİŞİ'nizin arasına koyun ve hafifce sıkın ama parçalamayın. VOTKA aynı model... Shot bardağınızı votka ile doldurup ağzınıza yuvarlayarak karabiberin olduğu bölgeden geçirin ve damaktaki tadı hissedin.... İlginç  bir tecrübe yaşayacağınıza eminim. Meşhuur Rus Çarı I. PETRO; nam-ı diğer DELİ PETRO bu şekilde tüketirmiş votka'yı. Artık bundan dolayı mı delirdi bilemiyorum... 
Diğer eşlikçiler ise malumunuz olduğu üzere HAVYAR. İşin cılkını çıkrma dediğinizi duyar gibiyim. Ama şunu bilmenizi isterim ki METRO GROSMARKET'lerde kavanozu 15-20 TL. arasında LUMPFISH HAVYAR'I satılmakta ve de gayet lezzetli... Eh bu saatte de Mersin Balığı havyarını kim bulacak... Bununla da gayet iyi oluyor. Tecrübe ile sabit. Aynı çavdar ekmeği, Aynı Cheddar ve 1 çay kaşığı havyar... Gerisi bildik SON... 
 

Ama yandaki arkadaş gibi de olmayın sakın; bu da iş değil yani. Arkadaş havyar olayının cılkını çıkartmış gördüğünüz üzere. Şu Rus'lar nerede duracaklarını bilmiyorlar dostlar. En azından erkekleri...




Biraz da CİN olayına girelim dostlar. Geçen hafta da belirttiğim gibi CİN, Hollandalılar tarafından ilaç niyetiyle üretilip ( ŞİFA niyetine deyiminin buradan geldiği söylenir. Şaka Şaka...) İngilizler tarafından geliştirilip, dünya çapında bir içki haline getirilmiştir. CİN çoğumuzun alıştığı üzere CİN-TONİK veya limon suyu, soda ve şeker ile hazırlanan CİNFİZZ şeklinde tüketilir. Şahsen benimde favorim CİN-TONİK dir. Özellikle yaz akşamüstleri iş dönüşü, duştan sonra balkonda serin serin yudumlamak büyük haz verir. Bu içkilerin yanında ise genellikle Mısır Cipsi tüketmekteyim. Ancak tabii ki kuru kuru değil... Mısır cipsi için hazırladığım 2 çeşit dip sos tarifi vermek istiyorum sizlere. Birincisi için bir çerez kabı veya sufle kabı gerekiyor. O da şöyle birşey.

Kabı bulduktan sonra içine 2 çorba kaşığı süzme yoğurt, 1 çorba kaşığı mayonez koyup iri bir diş sarımsak ezerek ilave edin ve hepsini bir tatlı kaşığı ile karıştırıp iyice homojen hale gelmesini sağlayın. Ondan sonra mısır cipslerini daldırıp daldırıp yiyebilirsiniz. Ha bu arada CİN-TONİK'i unutmayın kenarda, malum konunun ana fikri o...  İkinci sosumuz ise yine yoğurtlu... Yine aynı kap ama bu sefer normal, tam yağlı yoğurt kullanın. 4-5 kaşık yoğurtun içine 1 çorba kaşığı kuru nane, 1 tatlı kaşığı kekik ve 1 tatlı kaşığı kırmızı pul biber koyup yine iri bir diş sarımsağı ezip bir çimdik tuz ile tüm bu malzemeleri iyice karıştırın, ve yine daldırın da daldırın...
Aslında çoğumuz CİN ve VOTKA'yı genellikle kokteyllerin içine koyarak tüketmekteyiz. Daha doğrusu bizlere bu şekilde sunulduğu için öyle biliyoruz. Ancak bu içkiler uygun servis yöntemleri ile hazırlandığında SEK olarak çok daha rafine tadlar sunmaktadırlar bizlere. Ama sertliklerine alışmak da kolay iş değil. Başta da dediğim gibi DENEYİN BİKERE... 
Eveet dostlar; bu haftalık da bu kadar. Sormak veya öğrenmek istediğiniz konularda yazın lütfen. Elimden ve bilgimden geldiğince aydınlatmaya çalışırım sizleri. Bundan böyle her hafta, Cumartesi günleri yeni konularımız ile ilgili bildiklerimi sizlerle paylaşacağım. Haftaya merakla beklenen BİRA konusuna duhul olacağız yavaş yavaş. Gözünüz üzerimde olsun... Hepinize mutlu ve bir keyifli hafta diliyorum. Sevgilerimle.

4 yorum:

BARIŞ AVCU dedi ki...

keyifle takip ediyorum, tam da hafta sonu elime gemiden bir rus votkası geçti. Şu havyarı edinip denemeyi düşünüyorum, bakalım nasıl olacak, kesin süper olacaaaaak!! ;)))

Ahmet E. EROL dedi ki...

Barış'cığım havyar benden, zevkle eşlik edebilirim. Sevgiler.

BARIŞ AVCU dedi ki...

tamam o zaman, enin için ayırdım bu votka'yı :)

nakreko dedi ki...

Bloğunuza yeni rastladım,
baştan itibaren tüm yazılarınızı okuyacağım.
Çok yararlı bilgiler vermişsiniz. Şu sos işini evde deneyeceğim mutlaka..
Tebrikler...